Öğretmensiz Okul ve Eğitim, Peygambersiz Din ve Doğru Yol Olur mu?

Bismillahirrahmanirrahim

Günümüzün Moda akımlarından birisi de Allah'a (CC) inandığı halde O'nun elçisi durumundaki peygamberlere inanmamak veya lüzumu olmadığını düşünmek şeklindeki "Deizm" akımıdır. Bu inanç sahipleri, genellikle akıl, bilim veya felsefe yolu ile kainatın bir yaratıcısı olduğunu bulmuşlardır ve Yaratıcı gerçeğine iman etmişlerdir. Ancak, İlginç bir şekilde Yaratıcının insanlara rehber olması için Peygamberler gönderdiğini kabul etmezler.

Deizm akımı genellikle eğitimli insanlar arasında yaygındır. Yani bu kişiler çeşitli okullarda okumuşlardır. Acaba okullardaki eğitimleri sırasında kitaplar ve öğretmenler yok mudur? Yani eğitim ve öğretimleri kitap, öğretmen veya eğitimci olmadan mı gerçekleşmiştir? Daha açık söyleyecek olursak, bu kişilere "Gidin, düşünün, akıl yürütün, kendi kendinizi eğitin ve mühendis olun vb" mi denmiştir? Eğitim kitabı, müfredat, öğretmen olmadan doktor, mimar vb olunabiliyor mu? Elbette ki bunun cevabı bellidir "Hayır!".

İşte, Kâinata bu gözle baktığımızda da onun adeta bir okul olduğunu görmekteyiz. Bebekler, analarından doğdukları andan itibaren öğrenmeye başlarlar. Önce süt emmeyi, sonra emeklemeyi, sonra yürümeyi... Yaş ilerledikçe, dünya hayatı ile ilgili yaşına uygun şeyleri öğrenmeye devam ederler. Anne, baba kavramını, Oyun oynamayı, konuşmayı, sıcağı, soğuğu... Her yaş döneminde dünya okulunun değişik sınıfları yani mertebeleri ile karşılaşır. Günlük hayatta karşılaştığımız her şey de düşünme sistemimizin bir uygulaması ve imtihanı durumundadır. Tam erişkin ve sorumluluk sahibi da bu öğrenme ve eğitime bu sefer imtihan unsuru da eklenir.

İmtihan, eğitimin olmazsa olmazıdır. Sosyal ve dinî olarak bakarsak, mesela, muhtaçlara karşı yardımsever olduğunu düşünen ve iddia eden bir kişinin karşısına yardım isteyen fakirler çıkarılır. Hoşgörülü olduğunu düşünen kişi ise genellikle kendisine karşı ileri geri laflar eden veya onunla aynı görüşleri paylaşmayan kişilerle imtihan edilir. Allah'a iman ettiğini iddia eden de karşısında çeşitli şüphe ve tereddüt sahibi kişileri bulur. Bu durumu herkes kendi başına gelen çeşitli olaylarda yakalayabilir. Peki, bizi imtihan eden kim? Bu olayları bizim karşımıza kim çıkarıyor? Başımıza çeşitli olayların gelmesindeki amaç ne?

Aynı şekilde Mesela, bir insan doktor olarak mezun olmuştur ve bunu beyan ediyor ise ilk önce diplomasını göstermek zorundadır. Bu şekilde iddiasını ispat ettikten sonra ise meslek hayatında karşılaşacağı çeşitli durumlarda bu mesleğin gereğini yerine getirip getiremediği şeklinde pratik imtihanlara tabi olacaktır. Bu durum her meslekte de böyledir. Yani müfredat, kitap, öğretmen, eğitim, pratik ve imtihan...

 اَلَّذي خَلَقَ الْمَوْتَ وَالْحَيٰوةَ لِيَبْلُوَكُمْ اَيُّكُمْ اَحْسَنُ عَمَلًاۜ

O, hanginizin daha güzel amel yapacağını sınamak için ölümü ve hayatı yaratandır...Mülk.2

Evet, dünya hayatının gerçeklerinden birisi de imtihan yani sınanmaktır.

Şimdi bir kez daha düşünelim... Bu kadar karmaşık ve hassas meselelerin içinden ve imtihanlardan rehber olmadan çıkmak mümkün müdür? Eve bir buzdolabı aldığımızda bile mutlaka onu üreten firmanın kullanma kılavuzuna bakıp ona göre kullanmamız gerekiyor. Peki dünyanın ve dünya hayatının bir kullanma kılavuzu yok mudur? Bu kullanma kılavuzunu bize talim ettirecek eğitmenler gerekmez mi?

لَقَدْ مَنَّ اللّٰهُ عَلَى الْمُؤْمِن۪ينَ اِذْ بَعَثَ ف۪يهِمْ رَسُولًا مِنْ اَنْفُسِهِمْ يَتْلُوا

عَلَيْهِمْ اٰيَاتِه۪ وَيُزَكّ۪يهِمْ وَيُعَلِّمُهُمُ الْكِتَابَ وَالْحِكْمَةَۚ

Andolsun, Allah, mü’minlere kendi içlerinden; onlara âyetlerini okuyan, onları arıtıp tertemiz yapan, onlara kitap ve hikmeti öğreten bir peygamber göndermekle büyük bir lütufta bulunmuştur. Al-i İmran.164

...فَبَعَثَ اللّٰهُ النَّبِيّنَ مُبَشِّر۪ينَ وَمُنْذِر۪ينَۖ وَاَنْزَلَ مَعَهُمُ الْكِتَابَ بِالْحَقِّ

لِيَحْكُمَ بَيْنَ النَّاسِ ف۪يمَا اخْتَلَفُوا ف۪يهِۜ

...Allah peygamberleri müjdeci ve uyarıcı olarak gönderdi; insanların ayrılığa düşecekleri hususlarda aralarında hüküm vermek için onlarla birlikte hak Kitaplar indirdi....Bakara.213

İşte, dinle ilgili gerçek bu... Kabul etmek veya etmemek insanın iradesine bırakılmış. O da bir imtihan yani... Allah (CC) tüm insanlara kendisine ve Peygamberlerine imanı nasip etsin.

Selametle