Kişi Sevdiğiyle Beraberdir

Bismillahirrahmanirrahim

   Bir hadisi şerifte Resulullah (sav) şöyle buyurur;

“Kişi sevdiğiyle beraberdir.”.Buhârî, Edeb, 96

Bu hadisten şunu anlıyoruz. Kişi sevdiği kişinin ister yanında olsun veya isterse olmasın, manevi olarak onunla birliktedir ve aynı gruptadır. Ahirette de onunla beraber haşrolacaktır.

   Bu husus, insanları en çok aldatan konulardan birisidir. Adam birisini imam olarak tanıyor... Ona kalbini bağlıyor... Manen destekliyor... Ama önder olarak, imam olarak tanıdığı kişi ayetlere, sünnete aykırı sözler söylüyor... Aykırı hükümler veriyor... Ya Ehli sünnet dairesinden çıkıyor, veya İslam dininden çıkıyor... İşte bu durumda o kişiye olan kalbî muhabbeti, birlikteliği, farkında olmadan o adamı da aynı tehlikeli noktaya taşımış oluyor! Dahası, imamının sözlerini (Velev ki tek bir söz bile olsa) Allah'ın ayetlerine tercih ettiği için, yani Allah'ın ayetleri yerine imamın sözlerini ayet olarak benimsediği için dine hizmet edeceğim derken (Allah Muhafaza) müşrik konumuna düşüyor...

   Bir ayet-i kerîme bu durumu şöyle vurgular;

اِتَّخَذُٓوا اَحْبَارَهُمْ وَرُهْبَانَهُمْ اَرْبَابًا مِنْ دُونِ اللّٰهِ وَالْمَس۪يحَ ابْنَ مَرْيَمَۚ

وَمَٓا اُمِرُٓوا اِلَّا لِيَعْبُدُٓوا اِلٰهًا وَاحِدًاۚ لَٓا اِلٰهَ اِلَّا هُوَۜ سُبْحَانَهُ عَمَّا يُشْرِكُونَ

"Allah’ı bırakıp da din âlimlerini, rahiplerini, özellikle Meryem oğlu Mesîh’i rab edindiler. Oysa tek bir Tanrı’ya kulluk etmekle emrolunmuşlardı. O’ndan başka tanrı yoktur; O yüceler yücesidir, onların yakıştırdıkları eş ve ortaklardan bütünüyle uzaktır."Tevbe.31

   Bir başka ayette de benzer durum yahudi ve hıristiyanları dost edinme perspektifinde ele alınır;

يَٓا اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا لَا تَتَّخِذُوا الْيَهُودَ وَالنَّصَارٰٓى اَوْلِيَٓاءَۢ بَعْضُهُمْ

اَوْلِيَٓاءُ بَعْضٍۜ وَمَنْ يَتَوَلَّهُمْ مِنْكُمْ فَاِنَّهُ مِنْهُمْۜ اِنَّ اللّٰهَ لَا يَهْدِي الْقَوْمَ الظَّالِم۪ينَ

"Ey İnananlar! Yahudileri ve hıristiyanları dost olarak benimsemeyin, onlar birbirlerinin dostudurlar. Sizden kim onlara dost olursa o da onlardandır..."Maide.51

Tefsirciler, bu ayetteki kasd edilenin Yahudi ve Hıristiyanların peşinden gitmek, onları yetkili kılmak, onların dediklerini yapmak, rehber edinmek manasında olduğunu belirtirler. Onlara cephe almakla veya düşmanlıkla bir ilgisi yoktur. Günümüzde de bu durumun yansımalarını görmekteyiz. Yahudi ve Siyonist projelerinin oyunlarına gelenlerin halleri ortadadır. Yakın tarihte bunları hep yaşadık. Onlar gibi giyindik... Onlar gibi yaşam tarzı edindik... Onlar gibi düşündük... Onlar gibi dans ettik... Onlar gibi göründük...Onların projelerini ve emirlerini uyguladık...

   Ancak, gerçek sevilmesi gerekenler en başta Resulullah SAV idi. Sonra onun yolundan gidenlerdi. Hz.Ebubekir'di, Hz.Ömer'di, Hz. Osman'dı, Hz.Ali idi (Radyallahu anhum ecmain) Daha sonra da İmam Rabbanilerdi, Şah-ı Nakşibendilerdi, İmam Gazali'lerdi, Abdülkadir Geylani'lerdi, Mevlana'lardı...(KS) Ecdadımız Selçuklulardı... Osmanlılardı... Zengilerdi... Selahaddin Eyyubilerdi...

   Bir kaç yüzyıldır insanımız bir zihin sarhoşluğu yaşamakta... Şanlı geçmişimiz ve muhteşem rol-model şahsiyetler unutturularak yerine nerden çıktığı belirsiz düşünce ve nev-zuhur kişiler ikâme edilmekte... Kat'iyyen kendisi olmasına izin verilmemekte... Geçmişini sevmek ayıp sayılmakta... Gerçek kahramanlar, Allah dostları karalanmakta, hakaretler edilmekte, iftiralar savurulmakta...

   Gerçek yenilgi, düşman tarafından esir edilmek değildir. Gerçek yenilgi, kendi benliğini unutup ve kendisi olmaktan çıkıp düşmana benzemektir, onun gibi olmaktır

  Allah CC ümmeti Muhammed'e (SAV) Allahın ayetlerine zıt söz ve fiillerin peşinden gitmekten ve maddi, manevi putlara uymaktan, onları sevmekten muhafaza buyursun.

                           Selametle