İslam'ın Medeniyet Algısı
- Editör
- 6 Nis
- 2 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 8 Nis
Bismillahirrahmanirrahim
İslam'ın ortaya koyduğu medeniyet anlayışı, kainat ve insanın hakiki yapısını bilen, bütün bunları yaratan ve her yönüyle bunlara hakim olan bir kudretin ve anlayışın eseridir. Bu sebeple, İslam Medeniyet anlayışı sadece maddi özellikler barındırmaz. Madde ve manayı birlikte ele alır, daha doğrusu manevî (moral) özellikler daha ön plandadır.
Günümüzde "Medeniyet" dendiğinde çoğu zaman teknoloji, üretim, bilim, sanat, kültür ve bütün bunların kombinasyonları akla gelir. Halbuki, medeniyet bütün bu kavramlardan daha öte bir şeydir. Her türlü teknik imkanlara sahip olan batı, bugün bütün dünyada zulüm ve katliamlara imza atmaktadır. Mesela, atom bombasını keşfeden batı, Japonya'da Hiroşima'da bu bombayla yüzbinlerce insanın ölümüne yol açmıştır. Bugün halen Gazze'de masumlar katledilmektedir. İnsanları mutluluk ve saadete götürmeyen teknik ilerlemeler medeniyet sayılmaz. Tarihteki ilk cinayette Kabilin elinde bıçak vardı, günümüz Kabillerinin elinde ise en son teknolojiyle donatılmış uçak ve füzeler… İnsanı yaşatmayı, maddî manevî her türlü ihtiyaçlarını temin etmeyi, Yaratanı tanımayı ve razı etmeyi hedeflemeyen adına "medeniyet" denen anlayışlar çağdaş barbarlıktan başka bir şey değildir!
İslam, medeniyet kurgulamayı ilk vahiyden itibaren alır;
اِقْرَأْ بِاسْمِ رَبِّكَ الَّذ۪ي خَلَقَۚ
Yaratan Rabbinin adıyla oku!.Alak.1
İnsanın kendisini, Kur'an ayetlerini ve tüm kainatı okumak…Tefekkür etmek ve marifet elde etmek… Önce doğru itikad tesisi… Sonra diğer insanların elinden tutmak.. Onları da saadetle buluşturmak… Güzel Ahlakın öğretilmesi…
Medine döneminden itibaren ise toplumla ilgili kanunlar… Adalet ve güvenlik kurumlarının aşama aşama tesisi… Her türlü kurumlarıyla insanlığın tüm ihtiyaçlarını karşılayacak bir nizam tesisi…
Bu sebeplerle, İslam'ın medeniyet anlayışı diğer bütün medeniyetlerden farklıdır ve çok daha fazla unsur barındırır. Madde ile birlikte manayı da perspektifine alır. İslam Medeniyeti kainata iki taraflı bakar. Dünya ve Ahiret...
… وَابْتَغِ ف۪يمَٓا اٰتٰيكَ اللّٰهُ الدَّارَ الْاٰخِرَةَ وَلَا تَنْسَ نَص۪يبَكَ مِنَ الدُّنْيَا
Allah'ın sana verdiğinden (O'nun yolunda harcayarak) ahiret yurdunu iste; ama dünyadan da nasibini unutma…Kasas.77
Öncelikle, İslam'ın ulaşmak istediği nokta "Tevhid"dir. Kainattaki tek hakimiyet Allaha aittir.
وَمَٓا اَرْسَلْنَا مِنْ قَبْلِكَ مِنْ رَسُولٍ اِلَّا نُوح۪ٓي اِلَيْهِ اَنَّهُ لَٓا اِلٰهَ اِلَّٓا اَنَا۬ فَاعْبُدُونِ
Senden önce hiçbir peygamber göndermedik ki ona, “Benden başka ilâh yoktur, şu halde bana kulluk edin” diye vahyetmiş olmayalım.Enbiya.25
İslam Medeniyetinin varmak istediği nokta işte bu hakimiyetin yeryüzünde tesis edilmesidir. Bu yüzden insanların keyfî idare ve zorbalıkları olmamalıdır. Yöneten ve yönetilenler Allah adına ve Ona halifeten vazifelerini yapmak durumundadırlar. Herkes Allah'ın kanunlarına tabidir ve hesap verme durumundadır. Kimse kendi kafasından kural uyduramaz. Yöneticiler, hakimiyeti kendi hesaplarına değil, Allah cc adına tesis etmek zorundadırlar. Batı medeniyeti başta olmak üzere diğerleri ise "şirk" üzere kuruludur. Başına buyruk ve kendisini İlah zanneden bir yöneticinin veya diğer başka putların hakimiyetini tesis etmeye yönelirler. Bunlar nefsin saltanatı, paranın saltanatı, makamın saltanatı, derin şeytanî güçlerin saltanatı, aklın ve bilimin veya İslam dışı ideolojilerin saltanatının temin edilmesi şeklinde olabilir. Allah'a itaat etmeyen ve boyun eğmeyen zihniyetlerin Allah'tan başka her şeye kulluk eder hale düşmeleri kaçınılmazdır. Tevhid amaçlı olmayan tüm otorite anlayışları kainattaki gerçekliğe aykırı ve insan fıtratına aykırı, zulüm ihtiva eden hususlar ortaya koymakta ve fıtratla çelişmektedirler.
Allah cc tüm insanlığa İslam'ın hakiki Medeniyet anlayışına ulaşmayı nasip etsin.
Selâmetle...
Comments